Dünya Mutfağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dünya Mutfağı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2011 Cuma

Karidesli Pilav / Prawn Fried Rice

karidesli pilav - prawn fried rice

Uzak Doğu ve İspanyol mutfağı füzyonu bir pilav oldu. Paella kıvamında ama biraz soya soslu ve susam yağlı. Yapılışı gayet pratik, lezzeti yiyenlerden aldığım yorumlara göre pek güzel, ben de çok sevdim tabii ki :)

4 kişilik

Malzemeler:

2 su bardağı pirinç
20-25 adet karides (İglo Gurme karides kullandım, oldukça başarılı bir ürün)
2 ince sap ya da 1 kalın sap bütün pırasa
2 sap taze sarımsak veya 2 küçük diş sarımsak
1 orta boy kırmızı soğan
1 büyük havuç
1 tutam taze nane
1/2 su bardağı mısır (donmuş kullanacaksanız buzu çözdürülmüş)
2 tatlı kaşığı zerdeçal (Hint safranı)
1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
1-2 adet defne yaprağı
1 çay kaşığı acı pul biber
bir miktar tuz (Himalaya tuzu kullanıyorum)
2 yemek kaşığı soya sosu
1 tatlı kaşığı susam yağı
birkaç yemek kaşığı ayçiçek yağı ve zeytinyağı
süsleme için maydanoz

Yapılışı:

Pirinçleri yıkayıp, uygun bir tencerede normal pilav gibi birkaç kaşık yağ, biraz tuz ve 3,5 su bardağı su ile pişirelim. Pırasaları 1cm kalınlığında verev şekilde doğrayalım. Havuçları ince jülyen doğrayalım. Kırmızı soğanı iri parçalar halinde, taze sarımsakları ince 1 cm'lik dilimler halinde doğrayalım. Pilavın suyunu çektirip altını kapatalım. Wok tavada (yok ise geniş döküm veya teflon bir tencerede) ayçiçek yağı, zeytinyağı ve susam yağı karışımını kızgın hale getirip; zencefili, doğradığımız sebzeleri, defne yapraklarını ve mısırı ekleyelim. Yüksek ateşte çevirerek pişirelim. Diğer yanda bir ızgara tavasında çok az yağ, tuz ve acı pul biberle buzlarını çözdürdüğümüz karidesleri pişirelim. karidesler pişerken pilavı wok tavaya transfer edip, üzerine zerdeçal ve soya sosumuzu ekledikten sonra kısık ateşte pilavın rengi homojen bir şekilde sarı hale gelene kadar güzelce karıştıralım. İrili ufaklı doğradığımız taze nane yapraklarını da ekleyip karıştırmaya devam edelim ve altını kapatalım. Üzerine karidesleri ekleyip sıcak servis edelim.

Dilerseniz karidesleri pilavın içerisine karıştırabilirsiniz. Ben üzerinde servis etmeyi tercih ettim. Ayrıca dilerseniz pilava bezelye de katabilirsiniz. Afiyetle yiyin :)


17 Aralık 2010 Cuma

Hong Kong'un Sınırsız Lezzet Dünyası

HGK by Night

Tayland yolculuğumuzun akabinde bir de Hong Kong yolculuğumuz olmuştu. Oradaki can dostlarla kavuşma, dünyanın öbür ucunda eğlenip coşma arzusuyla Türkiye'ye dönmeden önce Hong Kong'a 4 günlük bir gezi gerçekleştirdik. Çok enteresan bir yer olduğunu belirtmeliyim. Bir kere binalar inanılmaz yüksek, alçak bina yok, en alçak bina 30 katlı falan herhalde. Hava alanından arkadaşlarımızın evine giderken üzerinde adresin yazılı olduğu kağıdı çıkarıp 37. katta oturduklarını görünce küçük dilimi yutar gibi oldum!

Tayland'da geçirdiğimiz hipi günlerden sonra şalvarlı sırt çantalı hallerimizle Hong Kong'un şıkırtılı moda takipçilerinin şık kıyafetlerle salındıkları sokaklarında dolaşmak, restoranlarında yemek yemek, orada yaşayanların biraz gözüne batmış olabilir tabi ama okyanustaki adalardan gelmiş olmanın sarhoşluğuyla, pek de umurumuzda olmadı bu doğrusu.

mimosa@hgk

Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen uzun seneler İngiliz yönetiminde kalmış olması ve burada yaşayan batılı nüfusun oldukça yüksek olması sebebiyle, hemen herkesin İngilizce konuştuğu ve batı kültürünün insan hayatlarında önemli ölçüde etkin hale geldiği, şahsına münhasır bir yer haline gelmiş. Dolayısıyla Çin'in herhangi bir yeri ile Hong Kong'un karşılaştırılması pek mümkün değil. Oldukça modern ve batılı tarzda eğlence anlayışının gelişkin olduğu hayatlar yaşanıyor burada. Hong Kong'un önemli bir endüstri ve ticaret merkezi olmasından dolayı, her birisi ayrı önem arz eden ve ayrı mimari değere sahip iş merkezlerini oluşturan gökdelenler, şehrin pek çok yerine yayılmış durumda. Hong Kong'un en turistik aktivitelerinden birisi, her akşam bu gökdelenlerde müzik eşliğinde gerçekleşen ışık ve lazer şovu. Viktorya Limanının her 2 tarafından seyredilebilen bu şov, her akşam adeta turist akınına uğruyor.

the peak

Bir tramvay ile çıkılan, Victoria Dağının tepesinden Hong Kong manzarası seyretmek ise Hong Kong'a gidenler için bir başka ritüel. Tüm ada manzarasına muazzam bir bakış sağlayan bu tepeye The Peak deniliyor ve özellikle akşam üzeri çıkıp, hava kararana ve gökdelenlerin ışıkları yanana kadar manzaranın seyredilmesi öneriliyor. Biz ne yazık ki vakit darlığından gündüz çıkabildik tepeye ve biraz sis mağduru olduk, manzaranın ancak resimdeki kadarını görebildik.

ZUMA-HGK

Hong Kong'un benim aklımı başımdan alan en önemli özelliği ise yemek konusunda sunduğu sınırsız çeşitlilikti. Öyle ki; oraya vardığımız ilk gün arkadaşlarımızın hazırladığı bizim de çok özlemiş olduğumuz muhteşem Türk kahvaltısının akabinde, akşam yemeği için dünyanın en iyi Japon restoran zincirleri arasında yer alan Zuma'ya gittik. Burada yaşanılan hazzı kelimelerle ifade etmek mümkün değil fakat tabi ki yediklerimizi listelemek istiyorum. Yukarıdaki resimde soldan sağa:
chili biberli ve susamlı edamame (soya fasulyeleri);
farklı bir şekilde kızartılmış ve yağı hiç hissedilmeyen kalamarlar;
ton balığı, yellow tail, sword fish (kılıç balığı), somon gibi çiğ balıklardan oluşan sashimi tabağı -çiğ balık diyince bazılarınıza ne kadar rahatsız edici geldiğini tahmin edebiliyorum ama inanın bana düşündüğünüz gibi değil :)
sarı kuyruklu yellow tail balığından yapılan carpaccio;
muhteşem ötesi bir sushi tabağı;
cod fish (morina) tabağı;
gyoza (buharlanıp kızartılmış çin mantısı) - bunu ben de yapmıştım hatırlarsanız, tarifi burada;
beef sushiler (et ile yapılmıştı);
ve gecenin assolisti Wagyu beef tabağı (dünyanın en yumuşak eti olarak bilinen Kobe beef'in aynısı, tek farkı Avusturalya veya ABD menşeili olmasıymış fakat lezzet ve dananın yetiştirilişi tamamen aynı)

Beef Noodle

Bu dana etli noodle ise abartmıyorsam hayatımda yediğim en lezzetli noodlelardan birisiydi. Arkadaşımız Serhan, kendi keşfi olan, bir sokak arasında konuşlanmış, son derece salaş bir lokantada bizi bu muhteşem noodle tabağı ile tanıştırdı. Tadı damağımdan gitmedi bir türlü.


Yanjing

Bir başka gecenin muhteşem menüsü ise klasik bir Hong Kong deniz mahsülleri lokantasında yediğimiz sarımsak ve chili ile yoğun miktarda lezzetlendirilerek kızartılmış, bol etli yengeçlerdi. Beraberinde yediğimiz bol sarımsaklı, soyalı sos ile servis edilen buharlanmış karidesler ise unutulamayacak güzellikteydi. İstiridye soslu ve bol chili biberli midyeler de aynı şekilde bizi kendimizden geçirdiyse de birinciliği yengeç ve karides arasında paylaştırıp, 2. liği midyelere verdim.

Bunun yanında bir başka akşam yemeğimizi benim isteğim üzerine Vietnam lokantasında, diğerini ise çoğunluğun talebi üzerine İtalyan pizzacısında yedik. Çok merak ettiğim Vietnam yemeklerini ilk defa deneme fırsatı buldum. Çok enteresan sarmaları var. Sushiye benzeyen fakat marul yaprağı veya rice paper denilen ince pirinç yufkası içerisine karides, pirinç, mantar çeşitli yeşillikler sarılarak yapılan ve soslar eşliğinde yenilen bu sarmalar, neredeyse hiç yağsız fakat oldukça lezzetliydi. Pirinç yufkalarından edindim, yakında Vietnam sarması deneyimlerim olacak. Vietnam lokantasında çektiğim fotoğraflar ne yazık ki pek iyi çıkmadı. Bu yüzden tüm yemekleri paylaşamasam da marullu ve pirinç yufkalı sarmaların olduğu fotoğraflardan iki tanesini paylaşmak istiyorum.


roll-11

roll-22


Gündüzleri Hong Kong'da yapılabilecek en keyifli faaliyet sanırım alışveriş :) Çok şık mağazaların ve alışveriş merkezlerinin yanı sıra sokaklarda kurulan yiyecek, giyecek ve eşya pazarları, benim gibi pazar gezmeye doyamayanlar için harika bir fırsat. Çantalar, giyecekler, elektronik eşyalar, seramikler, lambalar, el işleri, oyuncaklar aklınıza gelebilecek hemen her şey bu pazarlarda talipleriyle buluşuyor.

deniz mahsul pazar
Yiyecek pazarlarındaki bolluk ve çeşitliliği gözlemlemek ise ayrı bir keyif. Birbirinden taze, envai çeşit deniz ürününü bir arada görmek yemek yemeye kafayı takmış olanların aklını başından alıyor.

vegi pazar

Adını bildiğim bilmediğim, çeşit çeşit yeşillikler, sebzeler ve meyveler ise tam seyirlik. Uzak Doğuluların peyniri olarak bilinen, soya fasülyesinden üretilen tofunun; ev yapımı formatta ve farklı çeşitlerde, sadece tofu ve soya filizi satan bir pazar standında satılmasını ayrıca ilginç buldum.

2 Aralık 2010 Perşembe

Onigiri / Rice Balls

Onigiri

Onigiri; Japonya'daki evlerde çok sık yapılan, hemen her süpermarketteki dolapta görebileceğiniz, yapımı oldukça kolay ve eğlenceli bir Japon yemeği. İçini farklı dolgu malzemeleriyle lezzetlendirmek veya sade olarak yapıp soslar eşliğinde yemek mümkün. Tam suşinin yerini tutmasa da, ani suşi krizlerinde evde üretilebilecek lezzetli ve hızlı bir çözüm olduğunu söyleyebiliriz onigirinin. Dolgu olarak somon balığı, erik turşusu, ton balığı veya furikake denilen onigiririn üzerine serpiştirilebilen ya da alternatif olarak içerisine karıştırılabilen, temel olarak kuru yosun ve susam tanecikleri ile beraber çeşitli baharatlar içeren karışımlardan kullanmak mümkün. Ben bu tarifte 2 çeşit dolgu/lezzetlendirici kullandım. Birincisi ton balığı, mayonez ve wasabi karışımıydı. İkincisi ise Tayland'dan aldığım susam tanecikleri ve kuru yosun parçacıklarından oluşan furikake idi. Bu karışıma biraz da çörek otu ekledim.

Onigiri çoğunlukla üçgenler şeklinde yapılıyor. Yuvarlak veya elips olanlarını görmek de mümkün. Japonlar, üçgen onigiri toplarını elde yapma konusunda çok maharetli gerçekten. Çok sevdiğim bir Japon arkadaşım bana bu işi oldukça kolaylaştıran onigiri kalıplarından gönderdi ve ben onigiri üçgenlerimi bu kalıplarla yaptım :)

onigiri-2
Onigiri kalıplarım, pirinç karıştırıcım ve furikake

Onigiri yapımında pirinç seçimi oldukça önemli bir konu. Yuvarlak pirinçler tercih edilmeli aksi takdirde üçgen şeklini vermekte sorun yaşanabilir. Ben baldo kullandım...

Malzemeler: (3 kişi)

Yapımı için:
2 bardak pirinç
4 bardak su
1 orta boy ton balığı konservesi
1 paket furikake (yerine kavrulmuş susam, çörek otu, ve minik parçalar haline getirilmiş nori yaprağı kullanılabilir)
1 adet nori (suşi yosunu) yaprağı
Mayonez

Servis için:
Soya sosu
Wasabi
Susam yağı
Tatlı biber sosu
istiridye sosu
Zencefil turşusu

Yapılışı:

Pirinci iyice yıkayın. Suda haşlayın. Diğer yanda geniş bir kap içerisinde tuz ve su karışımı hazırlayın. Bu karışımı onigirilere üçgen şekil verirken kullanmanız gerekecek. Böylece pirinçler elinize yapışmayacak ve pirinç tuz ile lezzetlenmiş olacak.

Dolgu için, ton balığının yağını iyice süzdükten sonra 2 çay kaşığı wasabi ve 1 çay kaşığı mayonez ile karıştırın. Pirinçler suyunu çektikten sonra bir cam kaba alın, elinizi yakmayacak sıcaklığa geldiğinde şekil vermeye başlayın. Fazla soğumamasına özen gösterin. Ellerinizi tuzlu suya batırdıktan sonra avuç içinize 2 çorba kaşığı kadar haşlanmış pirinç koyun, önce pirinçlerin birbirine yapışması için elinizde yuvarlayın. Daha sonra parmağınız ile ortasına bir delik açın ve bu deliği hazırladığınız ton balığı karışımıyla doldurun. Deliği kapatıp elinizle üçgen şekli vermeye çalışın. 1,5 cm kalınlığında kestiğiniz nori yaprağını resimde gördüğünüz şekillerde alttan veya onigiriyi çevreleyecek şekilde sarın.

Susam, yosun ve çörek otu karışımını ekleyeceğiniz versiyon için bu karışımı başka bir kasede pirinç ile karıştırın. Yaklaşık 160 gr haşlanmış pirinç için 10 gr karışım yeterli olur. İyice karıştırdıktan sonra yine ellerinizi tuzlu suya batırıp üçgen pirinç toplarınızı oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Servis için zencefil turşusu, susam yağı ile karıştırılmış soya sosu, tatlı biber sosu, istiridye sosu ve zencefil kullanmanızı öneririm. Onigirilerinizi bu soslara bandırıp afiyetle yiyebilirsiniz.

NOT: Anlatımı biraz uzun oldu ama yapımı gerçekten çok basit :)



15 Temmuz 2010 Perşembe

Muz Yaprağında Somon ve Yumurta

muz

Geçtiğimiz aylarda Almanya'dan bir okuyucum Sevgili Işıl Hanım bana çok güzel bir mail atmıştı. Blogumu gezerken Uzak Doğu yemeklerine ve Thai mutfağına olan ilgim dikkatini çekmiş ve sağolsun Almanya'da yaşayan Tayland'lı bir arkadaşının kendileri için hazırladıkları yemekleri fotoğraflarıyla beraber benimle paylaşmıştı. Hepsi birbirinden şık ve leziz yemeklerdi. Özellikle muz yaprağında buharda pişen balık ve yumurtayı mutlaka denemek üzere aklıma yazmıştım. Mersin'de yazlığımızın bahçesinde bulunan muz ağaçlarının yapraklarından istifade ederek bu güzel tarifi uygulamaya koyuldum.

Asya ve özellikle Çin mutfağında muz yaprağı tatlılardan balığa ve hatta pirince kadar pek çok yemeğin pişirilmesinde kullanılıyor. Hem görsel olarak hem de pişirme esnasında yemeğe kattığı rayiha ile yapılan yemeğin ruhunu besliyor.

Sevgili Işıl Hanım'ın Tayland'lı arkadaşının muz yaprağından yapmış olduğu kase şeklindeki tabağın oldukça profesyonel bir elden çıktığını düşünüyorum çünkü ben ne kadar uğraştıysam da muz yaprağını o kase formatına sokamadım ama onun yerine sevimli bir tekne yaptım :) Bu arada Uzak Doğulular el becerilerinde çok yetkinler. Yaptıkları hediye paketleri bile hayranlık uyandıran ayrı bir incelikte ayrı bir zerafette.

Gelelim yemeğimizin tarifine. Yemeğimiz çok pratik, oldukça besleyici, pişirme usulü açısından buharda pişmesi ve hiç yağsız olması sebebiyle oldukça sağlıklı ve de lezzetli bir yemek. Bir muz yaprağı, 150-200 gr somon, 2 adet yumurta, 1 adet taze soğan, biraz tuz ve karabiber ile tarifimiz hazırlanabiliyor. Pişirmek içinse buharlı bir pişirici kullanıyoruz.

En uğraştırıcı kısmı muz yaprağına şekil verilmesi ama çok keyifli bir uğraş olduğunu belirtmek isterim. Buharlı pişiriciyi hazırladıktan sonra şekil verdiğimiz muz yaprağını içerisine dik duracak şekilde yerleştiriyoruz. Tuz ve karabiberle çırptığımız yumurtayı yaprağın içine döküyoruz ve üzerine küpler şeklinde doğradığımız balıklarımızı ilave edip tencerenin kapağını kapatıyoruz. Yaklaşık 10-15 dakika içerisinde hızlı bir şekilde pişiveriyor. Servisten önce üzerine taze çekilmiş kara biber ile doğranmış taze soğan ilave ediyoruz. Fazla soğutmadan afiyetle yiyoruz. Muz yaprağı yemeğe çok hoş bir aroma veriyor. Fırsatınız olursa mutlaka deneminizi tavsiye ederim.

2 Mayıs 2010 Pazar

Tavuklu Quesadilla ve Guacamole

Ques

Quesadilla ana malzeme olarak içine peynir (özellikle çedar) konularak tortilla ekmeğiyle hazırlanan tavuk veya et ile çeşitlendirilen; yanında salsa sosu, guacamole ve ekşi krema ile servis edilen pek leziz bir Meksika yemeği... Hazırlaması oldukça pratik, evde verilen davet veya partiler için ya da bir Cumartesi akşamı evde yayılıp seyredilecek bir film karşısında keyifle yemek için ideal bir yemek. Biz aynen ikinci söylediğim gibi yaptık :) Gelelim tariflerimize...

12 parça quesadilla için:

6 adet tortilla ekmeği (ben kepekli kullandım)
200 gr çedar peyniri (sert olanından, Pınar'ın paketli olarak var)
200 gr dil peyniri
2 adet tavuk göğsü
200 gr mantar
1 orta boy soğan
8-10 yaprak ıspanak
2 yemek kaşığı kıyılmış kuru domates
zeytinyağı
tuz, karabiber, kırmızı toz biber, kimyon

Önce iç harcımızı hazırlıyoruz. Tavuk göğüslerini haşlıyoruz. Mantarları ve soğanları doğrayıp bir tavada biraz yağ ile mantarlar suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Ardından doğradığımız ıspanak yapraklarını ekleyip birlikte biraz çeviriyoruz. Haşlanmış tavuk göğüslerini küpler halinde doğrayıp kıyılmış kuru domateslerle beraber bu karışıma ilave ediyoruz. Üzerine az miktarda tuz ve dilediğimiz kadar baharat ekledikten sonra birkaç dakika karıştırıp altını kapatıyoruz. Çedar peyniri ve dil peynirini rendeliyoruz ya da ufak parçalara ayırıyoruz. Daha sonra tortilla ekmeğine uygun büyüklükte bir teflon tavaya 1 tane tortilla ekmeği koyup üzerine biraz çedar biraz dil peyniri serpiştirip birkaç kaşık tavuklu harcımızdan ilave ediyoruz. Tavuklu malzemeden çok fazla doldurmaya gerek yok, 3-4 yemek kaşığı yeterli olacaktır. Bunu eşit ölçüde ekmeğin üzerine yaydıktan sonra bir kat daha peynir serpiştirip üzerini başka bir tortilla ekmeğiyle kapatıyoruz ve tavamızın altını yakıyoruz. Orta ateşte peynirler eriyip tavuklarla karışana kadar pişirip bir büyük tabak ya da kapak yardımıyla quesadillamızı çeviriyoruz ve diğer yüzünün de eşit oranda pişmesini sağlıyoruz. Daha sonra düz bir zemine alıp büyük bir bıçak yardımıyla 4 parçaya bölüyoruz. Hazırladığımız soslarla servis ediyoruz.

Ben servis için guacamole, salsa sosu ve süzme yoğurt kullandım. Guacamole bence harika bir lezzet. Binbir derde deva avakadoyu tüketmek için de oldukça lezzetli bir alternatif. Mısır cipslerinin yanına dip sos olarak da hazırlanabilir. Yapılışı pratik. Gerekli malzemeler:

gua

1 adet yumuşak avakado
1 küçük boy ya da yarım orta boy soğan
1 orta boy domates
1 kırmızı meksika biberi
1 lime (misket limonu)
3 yemek kaşığı doğranmış maydanoz (orjinalinde taze kişniş kullanılıyor ama ben bulamadığımdan maydanoz koydum)
tuz

Avakadoyu soyup çatal yardımıyla eziyoruz. Biraz parçalı kalması fazla macun gibi olmaması bence güzel oluyor. Soğanı, meksika biberini ve maydanozu ince doğrayıp avakadoya ekliyoruz. Biraz tuz ilave edip karıştırıyoruz. Belirttiğim gibi orjinal tariflerde kişniş kullanılıyor, ben bulamadığımdan maydanoz kullandım fakat limonsu bir aroma vermek için aklıma lime kabuğunun rendesini koymak geldi, harika oldu nefis bir aroma verdi. Karışımımıza 1 lime suyunu ve kabuğunun rendesini ekledikten sonra en son olarak soyulmuş ve çekirdekleri çıkarılmış 1 adet domatesi doğrayıp ilave ediyoruz, güzelce karıştırıyoruz. Guacamolemiz hazır.

salsa

Salsa sosu için ise hazır acı sos (kırmızı jalapeno sosu) kullandım. 6-7 adet çeri domatesi çok ince doğrayıp içerisine 2 tatlı kaşığı kadar ince kıyılmış soğan, 1 tatlı kaşığı ince doğranmış yeşil soğan ve 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış kırmızı meksika biberi ekledim. 2 yemek kaşığı acı sos ile beraber hepsini karıştırdım. Acı severlere için güzel bir yan sos oldu.



8 Şubat 2010 Pazartesi

Doğum Günü Partim, Raklet (Raclette) ve Frambuazlı Sakızlı Muhallebi


soframız2

Çok sevdiğim bir arkadaşım Cumartesi akşamı benim için doğum günü partisi verdi :) Çok mutlu oldum. Oldukça da ilginç bir akşam oldu benim için. Hiç bilmediğim bir yemekle tanıştım. Raklet (Raclette) ağırlıklı olarak İsviçre'de ve de ayrıca Fransa'da yaygın bir yemek pişirme ve yeme şekliymiş. Aynı zamanda bu yemekte kullanılan peynirin adına da aynı isim veriliyormuş.

raklet2

Rakletin üzerinde her türlü sebze ve ince kesilmiş etlerin pişirilebildiği bir taş bulunuyor. Altında ise herkesin kendi peynirini pişirebileceği minik tavalar var. Bu yemek haşlanmış patatesle beraber yeniliyor. Pişen peynirler patatesin üzerine konuluyor. Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmış. Ben pişirdiğim sucuk, füme et ve mantar parçalarını da patatesimle karıştırdım :) Üzerine biraz ketçap ve hardalla ayıla bayıla yedim. Raklet bence özellikle de kış akşamlarında arkadaşlarla beraber geçirilecek bir akşam için harika ve de oldukça pratik bir yemek alternatifi. Benim için de çok keyifli bir doğum günü kutlaması oldu. Arkadaşım, Tefal'in Raklet cihazını Fransa'dan getirmiş, Türkiye'de var mı hiç bilmiyorum ama varsa da edinilmesi güzel olabilir.


raklet peynir2

Raklet peyniri


DSC_0199-k

Tabağım :)


Doğum günü tatlısı olarak da Dr. Oetkar'ın katkılarıyla sakızlı muhallebi yaptık :) Üzerine ise yine Dr Oetkar'ın katkılarıyla ahududu-çilek sosu hazırladık ve de içerisine frambuaz parçacıkları ilave ettik. Harika lezzetli oldu.

DSC_0259-k

12 Aralık 2009 Cumartesi

Masala Çayı

masala

Hepimizin öksürüp tıksırdığı şu soğuk kış günleri için şifalı, çok lezzetli ve mis kokulu bir çay tarifi vermek istiyorum. Hintlilerin Masala çayı, Yogi çayı olarak da biliniyor. Masala, baharat karışımı anlamına geliyor. Ben de bu tarifi yoga hocamdan öğrenmiştim.

Malzemeler (1 kişilik çay için)

2 adet kakule
2 adet karanfil
1/2 çay kaşığı toz tarçın
1/2 çay kaşığı toz zencefil
1/2 çay kaşığı rendelenmiş muskat
3/4 bardak süt
Demlenmiş çay
1 tatlı kaşığı bal

Yapılışı

Kakulenin çekirdeklerini çıkarın. Yalnız sadece siyah çekirdekli olanlarını kullanın, kurumuş kahve çekirdekleri kullanmayın. Havanda çekirdekleri iyice dövün. Muskatı rendeleyin. 3/4 bardak sütün içine tüm baharatları karıştırıp kaynamaya koyun. Diğer yanda çay demleyin. Çayın demli olması gerekiyor. İsterseniz daha aromalı olması için bergamutlu çay da kullanabilirsiniz. Baharatlı süt karışımımız kaynamaya başladığında içine yarım bardaktan biraz az çay ilave ederek kaynatmaya devam edin. Birkaç dakika kaynattıktan sonra ocaktan alın. İnce bir süzgeçten geçirin, içerisine bal karıştırıp fazla soğutmadan sıcak sıcak için.

NOT: Baharat, çay, süt ve bal oranlarında ağız tadınıza göre dilediğiniz değişiklikleri yapabilirsiniz.



5 Kasım 2009 Perşembe

Borsch Çorbası



Faydalı kış sebzelerinin bence çok verimli bir kullanımından oluşan bu çorba, Rusların sofrasından eksik olmuyor. Borsch diye yazılıp, Borş diye okunuyor. Sanırım orijinal olarak Ukrayna'dan çıkan bir tarif. Çeşitli yorumlara uğramış farklı yerlerde. Ben de temel özelliklerini muhafaza ederek kendi yorumumu yaptım bu akşam. Çok leziz oldu :) Siz de deneyin denerim.

Malzemeler

250 gr dana kuşbaşı
2 orta boy pancar
1 orta boy soğan
1 büyük havuç
1/4 beyaz lahana
1 diş sarımsak
Dereotu
Süzme yoğurt
Tuz, karabiber
1/2 limon


Yapılışı

2,5 lt suda kemiklerle beraber eti haşlayarak veya sadece eti haşlayarak et suyu elde edin. Diğer yanda bir tavaya çok az yağ koyup (ben tereyağı - zeytinyağı kombinasyonu kullandım) ince doğranmış soğan, sarımsak, pancar ve havuçları 10-15 dk pişirin. Pişirirken tuz ve karabiber ilave edin. Daha sonra tavada pişirdiğiniz malzemeleri et suyuna karıştırın. Lahanaları da doğrayıp ilave edin. Kaynamaya bırakın. Dilediğiniz kadar dereotunu da doğrayıp kaynamakta olan çorbaya ilave edin. 30 dk kadar bu şekilde pişirdikten sonra yarım limon ilave edip ateşten indirin. Biraz dinlenmeye bırakın. Servis esnasında orijinalinde ekşi krema kullanılıyor ama ben onu bulamadığım için süzme yoğurt kullandım. O da çok iyi oldu. Besin değeri çok yüksek, soğuk kış günleri için çok ideal ve doyurucu bir çorba. Afiyet olsun :)

Not: Dilerseniz sebze çeşidini daha geniş tutabilirsiniz. Bazı tariflerde patates ve kereviz de kullanılıyor. Bir de birkaç tane defne yaprağı ekleyin pişirirken. Ben de olmadığı için ekleyemedim bu sefer maalesef.



31 Ekim 2009 Cumartesi

Kırmızı Köri Soslu Tavuk

IMG_3320
Thai soslarımdan kırmızı köriyi seçtim bu akşam :) Kırmızı köri soslu tavuk yaptım. Kırmızı sos biraz fazla acı gelebilir alışkın olmayanlara. Sarı ve yeşili daha az acı oluyor. Az acılı sevenlere sarı veya yeşil köri sosu önerilir. Carrefour'da bu soslardan bulmak mümkün. Ben de bazen Carrefour'dan alıyorum, bazen sağolsun arkadaşlar yurtdışından getiriyorlar bazen de kendim yurt dışına gittiğimde marketlerde bulduğum soslardan bir güzel toplayıp getiriyorum.

Soslar
IMG_3307


Malzemeler:

1 paket kırmızı köri sosu
1 kutu hindistancevizi sütü
600 gr tavuk eti kuşbaşı doğranmış
2 kuru soğan
2 büyük kırmızı biber
bir miktar taze zencefil
pilav için yasemin pirinci

Hindistancevizi sütü ve kırmızı köri sosu ikilisi
IMG_3314

Yapılışı:

Soğanları ve biberleri iri iri, zencefili ince ince doğrayıp tavukla beraber yağda hafif çevirdim. Daha sonra başka bir tencerede köri sosunu (macun kıvamında bir sos) yarım kutu hindistan cevizi sütü içerisinde eritip altını yaktım. Hafif fokurdayınca kalan hindistancevizi sütünü de ilave edip tekrar fokurdattım. Daha sonra yağda hafif çevirdiğim tavuk karışımını bu sosa ekleyip 5-10 dk kadar ikisini birarada pişirdim.

Diğer yanda yasemin pirinçleri yıkayıp suda haşladım. Yasemin pirincin kokusu çok nefis oluyor ve bu yemekle müthiş bütünlük sağlıyor. Buharlama usulüyle de yapılabilir. Servis esnasında pirinci alta köri soslu tavuğu üste koyup süsledim.

15 Ekim 2009 Perşembe

Wagamama'nın muhteşem Kare Lomen'i

Uzak Doğu yemeklerine olan düşkünlüğümden olsa gerek, Wagamama en sevdiğim restoranlardan birisi. Geçen gün gittiğimde yine en favori yemeğimden yedim. Onu da burada sizlerle paylaşayım dedim :) Karidesli Kare Lomen, Tayland usulünde hazırlanmış muhteşem bir noodle yemeği. Hindistan cevizi sütü, hafif acı özel baharatlı karışımı, çok güzel pişmiş karidesleri, üzerindeki bir dilim misket limonu, salatalık dilimi ve kişniş otuyla benim için muhteşem bir lezzet. Evde de benzer Thai yemekleri çalışmalarım oluyor, yakında sizlerle paylaşacağım.

IMG_2619

O kadar güzeldi ki hiç vakit kaybetmeden yemeye giriştim, ancak ortalarına geldiğimde fotoğraf çekmeye fırsat bulabildim :)

21 Ağustos 2009 Cuma

Soya Soslu ve Mantarlı Noodle Çorbası / Noodle Soup with Mushroom and Soybean Sprouts

DSC05921

DSC05924

DSC05919

MALZEMELER:
2 porsiyon çin eriştesi (noodle)
1 litre su
3 büyük kestane mantarı (normal mantar da kullanılabilir, ben daha lezzetli bulduğum için bunu kullandım)
4 adet taze soğan
1 kase soya filizi
2 kahve fincanı soya sosu
Zeytinyağı
Susam yağı

YAPILIŞI:
Mantarları dilimleyin, zeytinyağında yüksek ateşte pişirin, pembeleşmeye başlayınca 2 kahve fincanı kadar soya sosu ilave edin. Bir yandan 1 litre suyu kaynamaya koyun. Kaynayan suyun içine 2 porsiyon noodle'ı atın. 6-7 dakika kaynattıktan sonra soya soslu mantarları noodle tenceresine boşaltın ve karıştırın. 2 dakika kadar birarada pişirdikten sonra içine soya filizlerini ve doğranmış taze soğanı ekleyin. 1 dakika daha kısık ateşte pişirdikten sonra altını kapatın. İsterseniz acı sos da ilave ederek servis edebilirsiniz.

Eğer varsa mantarları zeytinyağında pişirirken içine az bir miktar susam yağı da ilave edebilirsiniz. Çok hoş bir lezzet katıyor. Bende şu an olmadığı için sadece zeytinyağı ile yaptım.

Uzak doğu lezzetlerinden zevk alanlar için oldukça lezzetli bir çorba olduğunu söyleyebilirim.

Afiyetle yiyin.

ENGLISH Translation of this Recipe:

Easy to make delicious to eat, I love to prepare noodle soup when I long for Asian flavors. It takes really little time to prepare and is a very satisfying dish in all aspects.

INGREDIENTS: serves for 2-3 people

2 portions of Chinese egg noodle (you can also use rice noodles such like vermicelli)
1 lt of water
3 big portobello mushrooms (you can substitute with other types of mushroom)
3-4 spring onions
2 cups soybean sprout
1/2 cup soy sauce
2 tbsp olive oil
1 tsp sesame oil

INSTRUCTIONS:

Slice the mushrooms and stir fry them in olive oil - sesame oil combination until they get golden brown. Then add the soy sauce. Meanwhile cook the noodles in hot boiled water for 6-7 minutes. Add the mushroom soy sauce mixture into your noodles. Leave them for 2 minutes at low heat. Meanwhile chop the spring onions. Add soybean sprouts and chopped onions into the pan and mix them well. Leave them together for another minute at low heat. After a minute turn off the heat and serve your noodle soup hot. Boun appetit.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...