Herkese merhaba!
Son birkaç ay benim için inanılmaz hızlı ve keyifli geçti. 1,5 ay içerisinde evlenip eşimle beraber hep hayalini kurduğum türden bir seyahate çıktık. 3 hafta Uzak Doğu'da backpacker'lar şeklinde dolandık, hipilik yaptık. Oradayken ara sıra internete girebiliyordum fakat fazla uzun kalamıyordum. Girdikçe sizlerden gelen tebrik mesajlarını okuyup yüzümde bol bol gülücükler belirdi. Hepinize sonsuz teşekkür...
Plansız ve spontan hareketleri her zaman cazip bulmuşumdur. Her an her yerde olabilme fikrini ve ihtimalini seviyorum. Yeni bir serüvene atılmak, bu süreçte yaşanacak hayal edebildiğim ve edemediğim tecrübeler, yapılacak yeni keşifler benim için çok heyecan verici. Hem evlilik hem de seyahatimiz böyle bir plansızlık ve heyecan içerisinde geçti. Son birkaç ayın nasıl geçtiğini takip edemedim. Özellikle de seyahatimiz belgesel kıvamında tam bir maceraydı, saat ve tarih kavramlarından tamamen uzaklaştık, doğayla bütünleştik, doğa hareketlerinin birer parçası haline geldik, özgürlük hissini doyasıya yaşadık, harika yemekler yedik, yeni insanlar tanıdık, masmavi sularda yüzdük, geceleri plajlarda ateş şovları seyrettik, gökyüzüne ışıklı balonlar uçurduk, güzel müzikler dinledik, doğanın sunduğu güzelliklerin şamanik şekillerde kutlandığı kalabalık partilere katıldık...
Seyahatimizin ilk noktası Bangkok'tu. Burada 2 gün kalıp Doğu'da, Tayland Körfezi'nde yer alan adalara geçmekti planımız. Sezon muson sezonu olduğundan deniz tatiline en elverişli yer Doğu'daki korunaklı adalardı. Aslında bu bölgeye yapılacak seyahatler için en ideal sezon Aralık - Mart ayları arası... Özellikle Temmuz ve Ekim ayları arasında yağışlar çok etkili oluyor. Bizim gibi bu yağışlı sezonda Tayland'a gidenler için ise en gidilesi bölge muson yağmurlarından daha az etkilendiği söylenen Doğu bölgesi... Ancak yine de oradayken gün içerisinde aniden gelen kuvvetli yağışlara sıklıkla rast geldik ve belirtmeliyim ki; doğanın sürekli tazelenmesini ve daha da yeşermesini sağlayan böylesi bir yağmuru yaşamak inanılmaz keyifliydi. İyiki de muson sezonunda gitmişiz...
Adalara geçmeden önce Bangkok'ta kaldığımız 2 gün boyunca çoğunlukla Japon yemekleri yedik. Japon yemekleri Tayland'da diğer tüm yemekler gibi çok ucuz ve gerçekten çok kaliteli. İlk günümüzde eşimin hayranı olduğu Shabushi adlı restoranttaydık. Shabushi, iki Japon yemeğini; shabu shabu ve sushi'yi bir arada sınırsız olarak sunan bir restorant zincirinin ismi... 1 saat 15 dakikalık süre içerisinde limitsiz yemek, içecek, meyve ve dondurmayı Türk parası karşılığı yaklaşık12 TL'ye yiyip içebiliyorsunuz! Sushinin ne olduğunu sanırım artık herkes biliyor... Shabu shabu (şabu şabu diye okunuyor) ise sushi gibi benim çok sevdiğim bir başka Japon yemeği...
Oturduğunuz masada önünüzde alttan ısıtılan, her kişiye ait bir tencere bulunuyor. Bu tencerelerin içerisinde tercihinize göre tavuk suyu veya sebzeli-baharatlı bir su kaynıyor. Önünüzden ise aşağıdaki fotoğrafta görülen hareketli bantlar geçiyor. Bu bantlarda kırmızı et, tavuk, balık çeşitleri, karides, kalamar, ahtapot, her türlü yeşillik, noodle, mantar vb birçok yiyecek çiğ olarak geçiyor. Siz istediğiniz tabağı alıp kaynamakta olan suya atıyorsunuz, pişirdikten sonra size verilen çeşitli soslara batırıp, bir güzel yiyorsunuz. Gerçekten lezzetli ve hafif bir yemek. Japonların neden hiç kilo almadığına şaşmamalı, yemeklerde (eğer kızartılmış birşey yemiyorsanız) neredeyse 1 gr yağ yok!
shabu shabu suyunda pişirilip yenilen mantar ve biftekler...
tadına doyamadığımız sınırsız suşi keyfi...
suşiyle beraber yenen wasabi, zencefil püresi ve radish (bayır turbu) püresi
Bangkok'taki 2. günümüzde eşim yine Shabushi'ye gitmek istedi. Bense yeni bir lezzet denemenin peşindeydim, bu yüzden Shabushi'ye yakın başka bir Japon restoranına gittim ve aşağıda fotoğrafı bulunan Sukiyaki isimli başka bir Japon yemeği yedim. Döküm bir kap içinde ince dilimlenmiş biftek, noodle, tofu, yeşil yapraklı sebzeler, mantar, soya sosu, biraz şeker ile pişirilip sulu olarak servis edilen bu yemekle beraber çiğ yumurta getiriyorlar. Yemek çok sıcak olduğu için içine yumurtayı ekleyip karıştırdığınızda yumurta hafif parçacıklar haline geliyor ve çok lezzetli oluyor. Bu yemek de hiç yağsız, çok hafif ve lezzetli bir yemekti. Ayrıca öncesinde Japon restorantlarında başlangıç tabağı olarak servis edilen edamame (buharlanmış taze yeşil soya fasulyeleri) yedim. Bu fasulyeler de çok keyifle çerez niyetine yeniyor, oldukça da sağlıklı olduğunu da belirtmek lazım...
Sukiyaki
Sukiyaki servisi
Yanında miso çorbası da içtim
Miso çorbası Japon mutfağında geleneksel ve önemli bir yere sahip. Soya fasulyesi, arpa ve deniz tuzu bir çeşit mantarla fermente edilerek miso macunu hazırlanıyor. Miso çorbası da bu macun, et suyu, tofu, yosun, taze soğan ve birtakım baharatların karıştırılmasıyla hazırlanıyor. Nefis bir lezzet olduğunu belirtmeliyim.
Yemekler dışında Bangkok'taki ilk 2 günümüzde alış veriş ve Chao Praya nehrinde; nehir kıyısındaki evleri, yapıları ve burada süregelen hayatları yakından görebildiğimiz keyifli bir tekne gezisi yaptık. Bu geziler long tail boat (uzun kuyruklu tekne) denilen renkli ve eğlenceli teknelerle yapılıyor. Daha önce de Bangkok'u detaylıca gördüğümüz için saray, müze vs konulara bu sefer pek girmedik. Nehir kıyısındaki evlerden görüntüler:
Chao Praya nehri, Bangkok'un önemli bir kesitini kaplıyor. Nehirdeki teknelerde yemekler pişiriliyor ayrıca sebze, meyve ve eşyalar satılıyor. Bu tekneler evlere uğrayıp ürünlerini pazarlayabiliyorlar. Biz gezerken bizim teknemizin yanına gelip bize de birşeyler satmaya çalıştılar.
Tekne gezisi ve alışveriş dışında ayak masajı ve Thai masaj yaptırdık. Thai masaj, 2 saat süren, esneme ve derin gevşeme içerikli, yağsız yapılan, bazen sert hareketler gerektirebilen, inanılmaz rahatlatıcı bir masaj. Tayland'daki masaj salonlarını bizdeki büfe misali her köşe başında bulmak mümkün. Hem yabancılar hem de oranın yerlileri düzenli olarak masaj yaptırıyorlar. Özellikle akşamları iş çıkışında bu masaj salonları çok kalabalık oluyor. Günün stresinden uzaklaşmak ve yeni bir güne hazırlanmak için masaj kesinlikle harika bir yöntem...
Bir sonraki yazımda muhteşem tropikal adalardaki maceralarımızı anlatacağım!
28 yorum:
:)) Uzakdoğuyu da gezdim oturduğum yerden sayende :)..Çok güzel bir gezi olmuş şüphesiz..Öyle de güzel anlatmışsın ki, yaşamış kadar oldum..İnşallah evliliğiniz her zaman böylesine macera dolu,güzel,hareketli ve dopdolu geçer..Ömür boyu mutluluklar diliyorum :) sevgilerr
Ebru'cum, oncelikler cok tebrik ediyorum! Evliliginiz hayirli, ugurlu, cok mutlu olsun! Dugun fotgraflarini ben nasil kacirmisim?
Uzak Dogu yemekleri sabah sabah bile agzimi sulandirdi burda :))! Kalkip sirf o restaurantta yemek yemek icin oralara gidilir yani!
Cigdem
Bir hosgeldin diyeyim sonra gelip detaylarini okuyacagim.
TEKRAR HOSGELDIN...
Berlinden sevgiler
Bir hosgeldin diyeyim sonra gelip detaylarini okuyacagim.
TEKRAR HOSGELDIN...
Berlinden sevgiler
Ebrucum tekrar tebrik ediyorum seni. Ne kadar güzel bir balayı olmuş bu böyle. Umarım tüm evliliğiniz boyunca hep böyle renkli ve özgür ruhla yaşarsınız. Ağzınızın tadı hiç bozulmasın canım. sevgiler
Ebrucum hoşgeldin... tatil notlarına bayıldım ,o yağmurlarda bende ıslanmak istiyorum ;)) şahane olmalı... yemek olayı zaten çok değişik.. ben eminim aç kalırdım...
Belli bir plan olmadan yollara düşmek ise şahane ..
Ömür boyu mutlu olun inşallah..
çok merak ettiğim ama hiç gitmediğim yerleri sayende gördüm:) fotoğraflar çok güzel..
japaon yemeklerine gozum kapali evet, yanind aharika bir ulke hemde balayi adi bile guzel:) harika bir balayi imis tekrar tebrikler
hoşgeldin sevgili mimosa...
tekrar tebrikler; ne güzel yaptınız en güzeli de diyorsun ya zaman kavramı olmadan gezdik harikaaaa. Fotolar da çok nefis.Yeni döneme en dopingli blog yazarı sensin bence...
öncelikle ömür boyu mutluluklar diliorum.. balayıda harika geçmiş.. resimlerle gezinizi yaşadım resmen :)) devamını sabırsızlıkla bekliorum..
Hoşgeldin, seni, yazılarını, fotoğralarını özlemişim.
Sabah sabah keyifle okudum...
Sevgiler.
Canım öncellikle hoşgeldinnnn....
Uzakdoğuya gitmiş biri olarak yazırlarını keyifle okudum ve devamını heyecanla bekliyorum...
Nasıl özledim oraları...
Mutluluğun daim olsun canım
sevgiler
Canım ne güzel anlatmışsınki ,gezmiş gibi oldum,teşekkürlerrr.mutluluklarrrr...
Walla ne diyeyim bacım,bizide götürdün ya oralara,helal olsun...
paylaştığın için teşekkürler canım,
sevgiler.
zevkle takip edilecek, tadı damağımda kaldı.
hoşgeldin bu arada.
Merhaba,
Anlatımınız, fotoğraflar bir harika .Gitmemize gerek yok - tabi gitsek fena olmaz ama:) - gitmiş gezmiş kadar oldum inanın.. Hele o suşiler ne kadar güzel :( şimdi Japonyada olup orada yemekl vardı ama neyyyse.Ayaklarınıza,ellerinize sağlık.
Ebrucum uzun süredir takp edememistim seni. tebrik ederim bir ömür mutluluklar dilerim. uzak dogu yazin harika olmus tam bir gorsel ziyafet! tesekkür ederiz. Almanya dan sevgiler
Ne kadar güzel gezmişsiniz, fotoğraflar da çok canlı insanın gidesi geliyor valla! Tebrikler, mutluluğunuz daim olsun :)
de sublimes photos et un magnifique reportage, merci pour le voyage
bonne soirée
gördüğüm en güzel gelinlerden biri olmuşsunuz kuğu gibi zarif masal prensesleri gibi güzel.. mutluluklar..
Siz balayınızı anlatırken benim ağzımın suları aktı :)
uzakdoğuya henüz gidemedim aklımın bir yerlerinde :)) nefis bir balayı olmuş
sevgiler..
Eeee hani devamı ;)
Öncelikle çok çok tebrik ediyorum, mutluluğunuz hep sürsün, sonsuza dek...
Fotoğraflar harika, yemekler de öyle:). Çok güzel bir gezi yazısı olmuş. Bir gün oralara gidecek olursam bu bilgilerden yararlanırım mutlaka:).
Sevgiler..
aslı
hazırlıyorum 2. bölümü! biraz uzun olacak o yüzden üzerinde çalışma gerektiriyor :) sevgiler.
Nice blog!!!
tnx for the visit...
ben yemek tariflerini merak ettim, ve tabii tatlıları nasıl onu da..vee bir merakım daha var sushileri TR dekilerle aynı taddamı?
hiiç denememiş biri olarak merak ediyorum işte..
çok teşekkür ederim tüm güzel yorumlar için :)
Sevgili Mimosa Cafe , kızım o restaurantın bir alışveriş mağazası içinde bulunan bir şubesi mi diye soruyor ? Kendisininde birçok pozu var aynı yerde ama ismini hatrlamakta tereddütte !
Tamam o zaman :) Aynı yerde yemişsiniz. Ashley şu bayanın oturduğu masada siyah tişörtlü adamın arkasındaki masada oturmuş. Çubuklarla yiyemedikleri için çatal istediklerinde baya bi beklemek zorunda kalmışlar yokmuş çatal :D Ashley'de kısa sürede yazacak size .
Yorum Gönder