29 Nisan 2010 Perşembe

Soft Bowl Etkinliğinin Ardından

Mutfakta geçen, yemek pişirmeli blogger etkinliklerine bayılmayan yoktur herhalde! Pazar günü Soft Bowl'un Hobimle Mutluyum Lezzet Okulu'ndaki etkinliğine Sevil'ciğimin davetlisiydik. Bloglar arası yazıştığımız arkadaşlarla etkinliklerde biraraya gelmek çok hoş. Sohbeti bol, inanılmaz keyifli bir Pazar günü geçirdim. Soft Bowl'un birbirinden kullanışlı kalıplarını ve mutfak gereçlerini tanıma ve sevgili şefimiz Hayal Demirkol'un bizler için hazırladığı harika tariflerle deneme fırsatı bulduk. Ayrıca silikon kalıplarla ilgili aklımıza takılabilecek tüm sorular da cevaplanarak mutfağımızda bu kalıpları güvenle kullanabileceğimize ilişkin içimize su serpildi. Hem fırında kekleri pişirme amaçlı kullanmak için; hem helva, sütlaç, puding gibi sıcak tatlıları soğutarak şekillendirmek için ve hatta mercimekli köfteyi harika bir sunum eşliğinde servis etmek için çeşitli Soft Bowl kalıplarının nasıl kullanılabileceğini deneyimledik. İşte bu güzel geçen günün ardından geriye kalan fotoğraflar...

Bloggerlar mutfakta harıl harıl çalışırken :)


kek

Soft Bowl'un kamelya kalıplarında harika bir labneli limonlu kek pişirdik. Pek şık ve lezzetli oldu.


irmikli

Portakallı irmik tatlısı...
Soft Bowl silikon muffin kalıplarında soğuttuktan sonra çok hoş bir sunum ile servise hazır.


turta

Böğürtlenli turtamız... Tarçınlı, karanfilli muhteşem bir lezzet...
Sevgili Hilal'ciğimin süslemedeki katkılarını belirtmeden olmaz. Turtamızı süslerken yıldızların yanındaki ayları kendisi yaptı :)


mk

Mercimekli köfteleri yine Soft Bowl silikon muffin kalıplarıyla sunuma hazırladık...


körili

Son olarak Soft Bowl'un silikon matları üzerinde pişirdiğimiz körili tuzlu kurabiyeler farklı ve nefis bir lezzetti.

Davet ve organizasyonları için Soft Bowl Pazarlama Müdürü Selami Bey'e, Sevgili Sevil'e ve bu güzel eğitim için şefimiz Hayal Hanım'a tekrar teşekkür ediyorum.


23 Nisan 2010 Cuma

Alternatif Bir Enginar Yemeği Tarifi

enginar

Enginarın zeytinyağlısını çok sevmeme rağmen sebzelerle standartlaşmış tarifleri sürekli uygulamaktansa onlarla alternatif mönüler üretmeyi daha eğlenceli ve heyecan verici buluyorum. Gerçi bazı denemelerim başarısızlıkla sonuçlanmıyor değil :) Yakın zamanda böyle komik bir deneyimim oldu onu sonra ayrıca paylaşacağım. Geçenlerde bloglar arasında gezinirken Beyza Hanım'ın sitesinde peynirli ve domates soslu enginar tarifine rastladım, fikir çok hoşuma gitti. Ben de içine bazı başka malzemeler ekleyerek benzer bir enginar yemeği pişirdim. İnanılmaz lezzetli ve tabii az kalorili oldu.

Evde 2 adet enginar çanağı vardı ben de bu yüzden 2 adet çanak ile yaptım. Dolayısıyla tarifimi 2 adete göre anlatıyorum. Siz malzemeleri istediğiniz miktara göre arttırarak uygulayabilirsiniz. Öncelikle enginar çanaklarını 1,5 adet limon sıktığım suda yaklaşık 30 dk (yumuşayana kadar) haşladım. 2 yemek kaşığı bezelye tanesini çok az suda 5 dk kadar haşladım. 100 gr ezine peynirini 2 yemek kaşığı çörek otu ve 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile karıştırdıktan sonra bezelyeleri de ekledim ve enginar çanaklarını hazırladığım harç ile doldurup önceden ısınmış 180 derece fırında peynirler güzelce eriyene kadar pişirdim. Diğer tarafta 1 tatlı kaşığı acı biber salçası ile 1 tatlı kaşığı domates salçasını 2 yemek kaşığı zeytinyağı ve 2 yemek kaşığı ılık su ile karıştırdım. İçine 1 çay kaşığı kadar toz şeker ve 1 diş doğranmış sarmısak ilave ettikten sonra ufak bir tavada pişirdim. Peynirler enginarların üzerinde bir güzel eriyince fırından çıkarıp üzerlerine bu güzel sostan biraz döktüm ve çok az zeytinyağı gezdirdim. Biraz da taze karabiber çekip balkonumuzdaki mis kokulu taze fesleğenlerden üzerlerine serpiştirdim. Lezzeti gerçekten bir harikaydı. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

19 Nisan 2010 Pazartesi

Brokolisel Yaklaşımlar

brokoli

Brokoli vaz geçemediğim sebzelerden birisi... Hem doyurucu hem de tatmin edici lezzetinin yanı sıra faydaları da saymakla bitmeyen bir sebze kendisi. Özellikle beyaz peynir, domates ve kara biberle biraraya gelince makarnaya filan pek bir yakışıyor. Bu sefer brokoliyi makarnaya karıştırmadım ama farklı malzemelerle bir araya getirip değişik bir ana yemek yaptım. Eğer brokoliye şahsen bir karşı duruşunuz yoksa bu yemeğin lezzetine garanti verir, sağlıklı ve az kalorili beslenmek istediğiniz günler için şiddetle tavsiye ederim.

Malzemeler

500 gr brokoli
200 gr beyaz peynir (ezine)
150 gr tavuk füme göğüs
2 adet kapya biber
1 diş sarımsak
2 yemek kaşığı zeytinyağı
taze çekilmiş karabiber
pul biber

Yapılışı

Brokolileri sertliği gidene kadar kısa süreyle buharlayın ya da haşlayın. Tavuk füme göğüs etini ve biberleri ince ince doğrayın. Peyniri küpler halinde parçalayın. Daha sonra fırına uygun bir kapta tüm malzemeleri karıştırıp 180 derece önceden ısınmış fırında yaklaşık 20 dk pişirip servis edebilirsiniz.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Kabaklı ve Kıymalı Makarna Pastası

Mutfakta deneysel çalışmaya bayılırım. Dolabı açıp ne var ne yok karıştırıp mevcut malzemelerden bir yemek uydurmak pek keyiflidir. Makarna pastası da böyle bir anda ortaya çıkıverdi. Mutfağa yemek yapmak üzere girmiştim ama ne yapacağımı henüz bilmiyordum. Buzdolabını karıştırdım. Kıymayı ve Pınar Hanım’dan geçenlerde gelen koyu yeşil İtalyan kabaklarını gördüm. Kabakları görünce heyecanlandım. Çok güzellerdi. Önce kıymalı kabak yapmaya karar verdim. Sonra bu yemeğin yanına makarna iyi gider diye düşündüm. En sonunda üçünü kombine etmekte karar kıldım J Kelepçeli kek kalıbını da görünce, ortaya kabaklı ve kıymalı makarna pastası çıktı J


makarna pasta 1

Malzemeler (4 kişi için)

350 gr dana kıyma
1 orta boy soğan
½ paket (250 gr) makarna
5-6 adet koyu yeşil kabak
250 gr peynir (Parmesana yakın bir lezzet olsun istedim, evde en uygun İzmir tulumu vardı onu kullandım. Kars gravyer ya da eski kaşar da çok iyi gider)
Zeytinyağı
Baharatlar: Taze çekilmiş karabiber, muskat, yeni bahar, kuru fesleğen, sarımsak tozu
Yeterli miktarda tuz


dilim

Yapılışı

Kıymayı soğan ile beraber üzerine taze karabiber, muskat ve yeni bahar ekleyerek 2 yemek kaşığı zeytinyağında pişirdim. Diğer yanda kabakları ince dilimler halinde doğradıktan sonra tuzlayıp sarımsaklayıp üzerlerine çok az zeytinyağı sürerek fırının ızgara modunda üzerleri kızarana kadar pişirdim. Bu arada makarnayı diri kalacak şekilde haşladım. Çok az zeytinyağı ve kuru fesleğenle karıştırdım. Izgarada pişen kabak dilimlerini kelepçeli kek kalıbının dibine ve duvarlarına dizdim. Daha sonra rendelenmiş peynir ve makarnayı ekledim. Peyniri hem lezzet vermesi hem de malzemelerin birbirini tutması için kullandım. Makarnanın üzerine biraz daha peynir koyduktan sonra kıymayı da başka bir kat şeklinde yerleştirdim. Kıymanın üzerine de rendelenmiş peynirlerden serpiştirip en üste kalan kabak dilimlerini dizdim. 180 derecede 15 dakika fırında pişirdim. Hafif ılıdıktan sonra kalıptan çıkarttım. Afiyetle yedik J

13 Nisan 2010 Salı

Semiz Otu ve Isırgan Otu Kavurması

Baharın gelmesiyle beraber pazarlarda nefis otlar da görünmeye başladı. Diyetim de şenlendi böylece. Ben otları da sebzeleri de az pişmiş ve renklerini fazlaca kaybetmemiş halleriyle seviyorum. O yüzden pişirme sürelerini çok kısa tutup sadece hafif solmalarını sağlıyorum. Böylece fazla su kaybetmiyorlar ve çok daha lezzetli oluyorlar. İşte size 2 yeşil tarif birden :)


Semiz Otu Kavurması

semiz


Malzemeler
1 bağ semiz otu
1 orta boy soğan
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tatlı pul biber
1 çay kaşığı acı pul biber
1 tatlı kaşığı sumak
yeterli miktarda tuz

Yapılışı

Soğanları irice doğrayın. Teflon tava içerisinde zeytinyağı ile biraz çevirdikten sonra iri doğranmış veya elle parçalanmış semiz otlarını ilave edin. Üzerine baharatlarını ve tuzu ekleyip çok az karıştırarak üstü açık şekilde orta ateşte semiz otları hafif solana kadar pişirin.


Isırgan Otu Kavurması

ısırgan-k


Malzemeler

1 bağ ısırgan otu
1 diş sarmısak
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tatlı pul biber
1 çay kaşığı acı pul biber
1 küçük limon
yeterli miktarda tuz

Yapılışı

Isırgan otunu doğrayıp kaynar suda bir iki dakika tutun. Diğer yanda teflonda zeytinyağı içerisine bir diş sarmısak doğrayarak hafif pişirin. Isırganları sudan çıkarıp iyice süzün ve teflon tavaya alıp baharatlarını ve tuzunu ilave edin. Yağda bir iki dakika kavrulmasını sağlayın. Ateşten aldıktan sonra üzerine bir küçük limon sıkıp karıştırın. Ilık servis edin.

11 Nisan 2010 Pazar

Ton Balıklı Carpaccio

ton-car

Diyet yaparken bir süre sonra tekrar tekrar aynı şeyleri yemek çok tek düze ve sıkıcı gelmeye başlıyor. Yemek yemekten aldığım zevkin yok olmaması adına lezzetli ama az kalorili tabaklar hazırlamaya çalışıyorum. Ton Carpaccio'yu diyet ton balığı kullanarak yapmama rağmen lezzeti beni çok mutlu etti. Hatta evin diğer fertleri de diyette olmamalarına rağmen yemeğime ortak oldular :) Biraz daha lezzetli olsun derseniz diyet olmayan ton balığıyla da uygulayabilirsiniz. Başlangıç tabağı ya da salata/meze çeşitleriniz arasında servis edebilirsiniz.

Malzemeler

2 küçük kutu diyet ton balığı
8-10 yaprak roka
3 adet çeri domates
1 orta boy soğanın yarısı
1 yemek kaşığı kapari
tane kırmızıbiber
taze çekilmiş karabiber
2-3 yemek kaşığı balsamik sos
1 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı

Rokaları ince ince doğrayın. Yarısından biraz fazlasını tabağın en altına serin. Üzerine birkaç dilim çeri domates ve halkalar halinde doğradığınız soğanlardan birkaç halka serpiştirin. Ton balıklarının suyunu iyice süzdükten sonra soğanların üzerine parçalar halinde koyun. Üzerine taze çekilmiş karabiber ilave edin. Kalan roka yapraklarını aralara serpiştirdikten sonra birkaç dilim domates daha yerleştirin. En üste birkaç adet soğan halkası ve kapariyi koyun. 10-12 adet tane kırmızıbiberi serpiştirip son olarak 2-3 yemek kaşığı balsamik sos ile karıştırdığınız 1 yemek kaşığı zeytinyağını tüm malzemelerin üzerinde gezdirin. Dilerseniz biraz tuz da ilave edebilirsiniz.

9 Nisan 2010 Cuma

Damak Tadımızın Havalara Uçtuğu Gün

Üzerinden neredeyse 1 hafta geçmek üzere. Herkes ballı şekerli anlattı bu güzel buluşmayı. Ben biraz gecikmeli de olsa hafta geçmeden koşaraktan yetiştim kendi fotolarımla hikayeyi anlatmaya :) Pazar günü Damak Tadı Gül Abla'cığımızın evine, anneciğiyle beraber hazırladıkları enfes lezzetleri tatmaya ve sohbete davetliydik. Muhteşem bir menüyle karşıladılar bizi. Herşey birbirinden leziz ve özenle hazırlanmıştı. Gül Abla'nın annesinin pamuk elleriyle hazırladığı laz böreği ve su böreğine adeta gömüldük. O kadar çok çeşit vardı ki hangisini ne kadar yemeliyim ki diğerlerine de yer kalsın konusunda çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Menüyü sıralamadan geçemeyeceğim:

sofra1

Laz böreği, su böreği, yaprak sarması, ıspanaklı salata (benim favorim! - tarifi burada), havuçlu salata, patates toplu salata, tuzlu tavşan kurabiyeler, kestane ve badem unlu yaprak kurabiyeler, içi ıspanak ve peynir dolgulu enfes ekmek, kabaklı börek, ıspanaklı börek, ananaslı cheesecake, üzerlerine nutella sürülmüş fındıklı kek, Tijen'ciğimden unsuz harika bir cevizli kurabiye, Hilal'ciğimden nefis bir sini köfte, Ayşen'ciğimden pek leziz piramit kurabiyelerle sevgili Güleser Abla'nın hoş bir ferahlık hissi yaratan mangolu mascarponesi midelerimize konuk oldu. Diyet miyet kalmadı tabi belirtmeye gerek yok sanırım bu konuyu :)

tatlılar

Tatlılar önden arkaya: Laz böreği, ananaslı cheesecake, nutella sürülmüş fındıklı kekler...


ekmek

İçi ıspanak ve peynir dolgulu nefis bir ekmek yapmıştı Gül Abla... Tarifi burada.


kurabi

Tijen'in unsuz ve cevizli harika kurabiyeleri, tarifini kendisinden bekliyoruz...


sini

Hilal'in nefis sini köftesi... Tarifi burada.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...